bismillah
Merhabalar,
Uzun zamandır çok çeşitli konular oldu yazmak istediğim fakat bir türlü bilgisayar başına geçip de yazamadım. Bugün daha önce düşündüklerimi değil de yaşadığım bir olayı yazacağım. Aslında olay bile denemeyecek kadar minik bir şey belki ama oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. O zaman başlayalım.
Öğle yemeklerinde yemekhane epeyce kalabalık oluyor ve çoğu zaman başkalarıyla paylaşıyorsun masanı. Daha önce pek çok kez oturduğum masaya gelenler oldu ama hepsi ya bir ''Merhaba'' ile geldi ya da ''Afiyet olsun'' dileklerini iletti.
Nezaket kelimesi ne de güzel değil mi? Sözlük anlamı, başkalarına karşı saygılı ve incelikli davranma. Saygılı ve incelikli, ne de güzel ve anlamlı iki kelimenin bir araya gelmesiyle nezaket çıkmış ortaya. Ah bir geçirebilsek hayatımıza...
Yazımda bahsettiğim sadece ufacık bir örnek, daha niceleriyle karşılaşıyoruz günlük hayatta ve hatta ister istemez farkında olarak ya da olmayarak bizler de yapıyoruz. Sadece biraz daha dikkatli bakmalıyız etrafa, farkına varmalıyız yanı başımızdakilerin.
Unutmayın...Bir gönle girmek yalnızca bir gülümseme mesafesinde... Bir şey söylemek ya da yapmak zorunda değilsiniz ama en azından gülümseyin yoldan geçen hiç tanımadığınız teyzeye, arabanın camından etrafa el sallayan çocuğa, sınavı berbat geçmiş umutsuzca evin yolunu tutan öğrenciye...
Ah ne çok seviyorum yazmayı. Peki yazmayı bu kadar sevmeme rağmen yazılar arasına bunca zaman koymama, sık sık yazmamama ne demeli? Söz bir sonraki yazı çok daha çabuk gelecek.
Öyle bir yazı oldu ki bir an sizinle sohbet ediyorum gibi hissettim ve resmen konudan konuya atladım. Sürçülisan ettiysem affola...
Bir sonraki yazıda yani çok kısa bir süre sonra görüşmek dileğiyle.
Sağlıkla ve huzurla kalın... 💛
Merhabalar,
Uzun zamandır çok çeşitli konular oldu yazmak istediğim fakat bir türlü bilgisayar başına geçip de yazamadım. Bugün daha önce düşündüklerimi değil de yaşadığım bir olayı yazacağım. Aslında olay bile denemeyecek kadar minik bir şey belki ama oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. O zaman başlayalım.
Her sabah genellikle aynı saatte okula varıyorum ve yine hemen hemen aynı saatte yemekhanede kahvaltı yapıyorum. Kahvaltıda yemekhane öğle yemeğinde olduğu kadar kalabalık olmuyor. Bu sabah cam kenarında güzel bir masaya oturdum. Gayet güzel bir şekilde kahvaltımı yapıyordum aynı zamanda da çok sevdiğim dizim ''Romance is a Bonus Book''u izliyordum.
Bir şeyler yerken etrafa bakmak rahatsız edici olabiliyor. Sürekli tepsiye bakmak da mümkün değil bu sebeple çoğu zaman gözlerimi nereye koyacağımı bilemiyordum. Eminim bu konuda yalnız değilim. Sizin hiç gözlerinizi nereye koyacağınızı bilemediğiniz oluyor mu?
Gözlemlediğim kadarıyla kahvaltıyı tek yapan pek çok insan bir şeyler izliyor ya da bir şeyler okuyordu. Ben de yerken okumanın zor olacağını düşündüğümden hazır Türk Telekom'da epeyce internet göndermişken dizi izlemeye başladım. Kesinlikle çok daha rahat oldu benim için. Yalnız konu nerden nereye geldi. Biraz daha konuya geçmezsem diziden konuşmaya başlayacağım. Hazır bahsetmişken ''Romance is a Bonus Book''u izleyen var mı? İzlemiş olanları yorumlara bekliyorum, izlediğim diziler hakkında diziyi seven diğer insanlarla konuşup dertleşmek en sevdiğim.
Tamam artık asıl konuya dönüyorum. Kahvaltımı yapıp bir yandan da dizi izliyordum ki karşıma biri oturdu. Elbette oturabilir, dört kişilik masa ve ben masanın sahibi değilim hepimizin ortak kullanımına açık. Ama öyle bir oturdu ki arkadaş, sanki masada kimse yok. Hani masa da çok büyük bir masa değil tepsilerimiz neredeyse birbirine değecek. Gelip bana ''Oturabilir miyim?'' diye sormasına elbette gerek yok.
İnsanız hepimiz, kıymetliyiz ve kıymet vermeliyiz birbirimize. Tamam kıymet de vermeyin istemiyorsanız ama en azından bir selam verin. Minicik bir ''Merhaba''yı çok görmeyin etrafınızdakilere.
Nezaket kelimesi ne de güzel değil mi? Sözlük anlamı, başkalarına karşı saygılı ve incelikli davranma. Saygılı ve incelikli, ne de güzel ve anlamlı iki kelimenin bir araya gelmesiyle nezaket çıkmış ortaya. Ah bir geçirebilsek hayatımıza...
Yazımda bahsettiğim sadece ufacık bir örnek, daha niceleriyle karşılaşıyoruz günlük hayatta ve hatta ister istemez farkında olarak ya da olmayarak bizler de yapıyoruz. Sadece biraz daha dikkatli bakmalıyız etrafa, farkına varmalıyız yanı başımızdakilerin.
Unutmayın...Bir gönle girmek yalnızca bir gülümseme mesafesinde... Bir şey söylemek ya da yapmak zorunda değilsiniz ama en azından gülümseyin yoldan geçen hiç tanımadığınız teyzeye, arabanın camından etrafa el sallayan çocuğa, sınavı berbat geçmiş umutsuzca evin yolunu tutan öğrenciye...
Ah ne çok seviyorum yazmayı. Peki yazmayı bu kadar sevmeme rağmen yazılar arasına bunca zaman koymama, sık sık yazmamama ne demeli? Söz bir sonraki yazı çok daha çabuk gelecek.
Öyle bir yazı oldu ki bir an sizinle sohbet ediyorum gibi hissettim ve resmen konudan konuya atladım. Sürçülisan ettiysem affola...
Bir sonraki yazıda yani çok kısa bir süre sonra görüşmek dileğiyle.
Sağlıkla ve huzurla kalın... 💛
Merhabalar,
YanıtlaSilDüşünceli ve nazik biri olmak bence insana her alanda kazandıran, örnek alınması gereken bir özellik. Hem toplumsal hayatta hem de iş hayatında görgü ve nezaket kurallarına dikkat etmek bize saygınlık kazandırır. Bu saygınlığımızla insanların sevgisini de kazanabiliriz ve onlarda hatırı sayılır bir iz bırakabiliriz. Nezaket ve hoşsohbet olmak bulaşıcıdır. İnsanlara merhaba demek, selam vermek, kolay gelsin demek zor değil. Hele ki şu zor günlerde en çok nezakete ve anlayışa ihtiyacımız var. Düşünceli bir insan olmak üzerine kaleme aldığım yeni yazımı okumanız için ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dusunceli-bir-insan-olmak-size-ne-kazandirir/ Anlamlı bir yaşam; kendimizi düşündüğümüz kadar başkalarını da düşünmeyi ve genç yaşlı demeden insanlara saygı duymayı gerektirir.
Güzel okumalar dilerim, sağlıkla kalın.
Merhaba, ne güzel anlatmışsınız hepsine katılıyorum yazdıklarınızın. Düşüncelerinizi ve yazınızı benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Yazınızı okumak için sabırsızlanıyorum.
SilSağlıklı günler dilerim..