Bismillah
Herkese merhaba!
Elimde telefon sürekli instagramda insanların hayatını izleyip durduğumu ve bunun bana hiçbir şey katmadığı gibi benden pek çok şey götürdüğünü fark ettim. Ve dedim ki ''Ben de varım. Ben de dünyaya sesimi duyurabilir ve bilgim olan konularda ihtiyacı olan insanlara yardım edebilirim.'' Hiçbir şey yapamasam bile, kimsenin bu blogdan haberi olmasa bile kafamın içindekileri yazıp paylaşarak en azından zihinsel olarak rahatlarım. Ne var ki kafanın içinde diye soracak olursanız cevabım şöyle olur: ''Ne yok ki!'' Tam da Sabahattin Ali'nin dediği gibi ''Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.'' Sözünü etmişken Sabahattin Ali'yi severek okurum. Beni anlayacak tek kişinin Sabahattin Ali olduğunu düşündüğüm zamanlar oldu. Belki yazdıkça karşılaşırım burada, kafalarımızdaki dünyaların uyuştuğu insanlarla. Ne şahane olur.
Emojisiz yazınca çok ciddi bir insanmışım gibi hissettim kendimi. Ama alakası yok hep gülerim ben. Ciddiyetle asla yan yana gelemeyiz. Neyse emoji olmasa da siz anlayın ki her cümlede kocaman gülümseyerek yazan biri var burada, dünyanın bir ucunda olsanız bile çok uzak sayılmayız. Kafamızı gökyüzüne kaldırdığımızda aynı bulutlara bakıyoruz.
Bulut abla isminin nereden geldiğini sorarsanız, bulutlara aşığım. Bize Allah tarafından verilen en mükemmel hediyenin kafamızı kaldırdığımızda gökyüzünde gördüğümüz, içimizi umutla dolduran ve sürekli yeni şekillerde karşımıza çıkan bulutlar olduğunu düşünüyorum. Her seferinde ilk günkü hayranlıkla bakıyorum bulutlara. Şaşıyorum güzelliklerini gördükçe. Ve tabi bolca fotoğraflıyorum. Telefonumdaki fotoğrafların yüzde seksen beşi bulut fotoğrafları. Birkaç tanesini paylaşacağım sizlerle. Bundan sebep Bulut Abla koydum ismimi. Kendim koydum. Sizce kulağa nasıl geliyor bilmiyorum ama ben alıştım ve seviyorum.
Oh be yazdım sonunda!! Sesimi duyan olursa bir el etsin, ses versin ki anlayayım. Yazacak çok şeyim var. Sabaha kadar yazabilirim ama iş konuşmaya gelince...Toplum içinde herkesten daha az konuşurum. Bence yazmak en büyük özgürlük. Bak tam sonuna gelmişken yine başladım bir şeyler anlatmaya. Burada bırakayım ilk günden bıktırmayayım. Sevgiyle kalın ^_^
Herkese merhaba!
Elimde telefon sürekli instagramda insanların hayatını izleyip durduğumu ve bunun bana hiçbir şey katmadığı gibi benden pek çok şey götürdüğünü fark ettim. Ve dedim ki ''Ben de varım. Ben de dünyaya sesimi duyurabilir ve bilgim olan konularda ihtiyacı olan insanlara yardım edebilirim.'' Hiçbir şey yapamasam bile, kimsenin bu blogdan haberi olmasa bile kafamın içindekileri yazıp paylaşarak en azından zihinsel olarak rahatlarım. Ne var ki kafanın içinde diye soracak olursanız cevabım şöyle olur: ''Ne yok ki!'' Tam da Sabahattin Ali'nin dediği gibi ''Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım.'' Sözünü etmişken Sabahattin Ali'yi severek okurum. Beni anlayacak tek kişinin Sabahattin Ali olduğunu düşündüğüm zamanlar oldu. Belki yazdıkça karşılaşırım burada, kafalarımızdaki dünyaların uyuştuğu insanlarla. Ne şahane olur.
Emojisiz yazınca çok ciddi bir insanmışım gibi hissettim kendimi. Ama alakası yok hep gülerim ben. Ciddiyetle asla yan yana gelemeyiz. Neyse emoji olmasa da siz anlayın ki her cümlede kocaman gülümseyerek yazan biri var burada, dünyanın bir ucunda olsanız bile çok uzak sayılmayız. Kafamızı gökyüzüne kaldırdığımızda aynı bulutlara bakıyoruz.
Bulut abla isminin nereden geldiğini sorarsanız, bulutlara aşığım. Bize Allah tarafından verilen en mükemmel hediyenin kafamızı kaldırdığımızda gökyüzünde gördüğümüz, içimizi umutla dolduran ve sürekli yeni şekillerde karşımıza çıkan bulutlar olduğunu düşünüyorum. Her seferinde ilk günkü hayranlıkla bakıyorum bulutlara. Şaşıyorum güzelliklerini gördükçe. Ve tabi bolca fotoğraflıyorum. Telefonumdaki fotoğrafların yüzde seksen beşi bulut fotoğrafları. Birkaç tanesini paylaşacağım sizlerle. Bundan sebep Bulut Abla koydum ismimi. Kendim koydum. Sizce kulağa nasıl geliyor bilmiyorum ama ben alıştım ve seviyorum.
Oh be yazdım sonunda!! Sesimi duyan olursa bir el etsin, ses versin ki anlayayım. Yazacak çok şeyim var. Sabaha kadar yazabilirim ama iş konuşmaya gelince...Toplum içinde herkesten daha az konuşurum. Bence yazmak en büyük özgürlük. Bak tam sonuna gelmişken yine başladım bir şeyler anlatmaya. Burada bırakayım ilk günden bıktırmayayım. Sevgiyle kalın ^_^
- Merak ettiğiniz, anlatmak istediğiniz ne varsa buyrun. Ben buradayım.
Yorumlar
Yorum Gönder